Tenis, hem alt hem de üst vücut kaslarını yoğun olarak kullanan, tekrarlayan hareketlerin sıkça yapıldığı bir spor dalıdır. Bu da beraberinde belirli sakatlık risklerini getirir. Ancak doğru antrenman, teknik uygulama ve sağlık odaklı alışkanlıklarla bu risklerin büyük bölümü önlenebilir.
Tenis oynayan sporcularda en çok karşılaşılan sakatlıklar, genellikle kas ve tendon kaynaklıdır. Bazı sakatlıklar ani travmalarla, bazıları ise aşırı kullanım sonucu zamanla ortaya çıkar. Yaygın görülen tenis sakatlıkları şunlardır:
Sakatlıkların önemli bir kısmı, antrenman ve maç öncesi uygun ısınma ile engellenebilir. Isınma, kasları çalışmaya hazır hale getirir ve ani gerilmelerin önüne geçer. Uzmanlar, en az 10–15 dakika süren dinamik ısınma egzersizlerini öneriyor.
Örnek ısınma hareketleri:
Ayrıca, antrenman sonrası soğuma hareketleri ve esneme uygulamaları kasların toparlanması için önemlidir.
Yanlış teknikle yapılan vuruşlar, özellikle kol ve omuz kaslarında aşırı yüklenmeye neden olabilir. Bu nedenle temel vuruşların bir antrenör eşliğinde öğrenilmesi, ileride oluşabilecek sakatlıkların önüne geçer. Özellikle çocuk yaş gruplarında doğru teknik alışkanlıklar, sporcu sağlığını uzun vadede korur.
Raketi çok sıkı tutmak, yanlış ayakkabı kullanımı veya dengesiz ayak pozisyonları da fiziksel sorunlara yol açabilir. Oyuncunun boyu, kilosu ve oyun stili göz önüne alınarak raket seçimi yapılmalıdır.
Kort zeminine uygun ayakkabı kullanımı, sakatlıkların önlenmesinde kritik rol oynar. Sert kortlarda oynayan tenisçiler için darbe emici özellikteki ayakkabılar tercih edilmelidir. Toprak kortlar için ise kaymayı dengeleyen taban yapıları önerilir.
Ayrıca, maçlarda ve antrenmanlarda düzenli olarak değiştirilen grip (raket tutma bandı), bileğe ve dirseğe binen yükü azaltabilir. Eskiyen gripler, sıkı tutuş ihtiyacı doğurduğu için sakatlık riskini artırır.
Kas sağlığı yalnızca fiziksel antrenmanla korunmaz. Yeterli protein alımı, vitamin ve mineral dengesi de kas yorgunluğunu azaltır. Özellikle magnezyum, potasyum ve kalsiyum eksiklikleri kramp riskini artırabilir.
Su tüketimi, hem kas fonksiyonu hem de eklem sağlığı için önemlidir. Uzun süren antrenmanlarda spor içecekleriyle elektrolit dengesi sağlanabilir.
Sakatlık yaşayan tenisçilerin kendi başına karar vermeden bir spor hekimi ya da fizyoterapiste danışması önerilir. Erken dönemde yapılan buz uygulamaları, dinlenme ve destek bandajları iyileşmeyi hızlandırabilir. Gerekli durumlarda fizyoterapi protokolleri uygulanmalıdır.
Tekrarlayan sakatlık yaşayan sporcularda biomekanik analiz yapılması, kök nedenin belirlenmesini sağlar.
Tenisçilerin Maç Öncesi Totemleri: Rutin mi, Uğur mu?